6 Şubat 2015 Cuma

Mutluyum,Mutlusun,Mutlu...

Son dönemlerin en popüler olgularının başında hiç kuşkusuz ‘Kişisel Gelişim’ yer alıyor. Şu an etrafımda bir dolu insan ‘Kişisel Gelişim’ci’ olduğunu söylüyor. ( Her şeyin sonuna bayılırız –cı eklemeye; Şekil A1: İnsan Kaynaklarcı, meğerse kendi mesleğimi yanlış adlandırmışım yıllarca. ) Hatta neredeyse tüm başvuru formlarında hobi kısmı ‘Kişisel Gelişim Kitapları Okumak’ olarak dolduruluyor. Mülakatlarda da bayılıyoruz kişisel gelişime değinmeye.

-“Kendinize koyduğunuz hedefleriniz nelerdir?”
-“Kişisel gelişimime katkı sağlayacak şeyler yapmak istiyorum. Örneğin bu sene İngilizce kursuna gitmeyi planlıyorum.”

Pardon??


Şu konuya bir açıklık getirelim mi artık; kişisel gelişim eşit değildir mesleki gelişim. Adı üstünde kişisel sonuçta. İngilizce öğrenmek tabi ki kişiyi geliştiren bir olgu kabul ediyorum ama İngilizce öğrendikten sonra özgüveniniz artacaksa işte bu kısmı kişisel gelişime bir nebze dokunur.

Peki nedir bu kişisel gelişim?

Birçok yerde birçok farklı tanımına ulaşabileceğiniz kişisel gelişim bence daha cesur, daha mutlu ve potansiyelini sonuna kadar kullanan versiyonunuza ulaşırken gitmeniz gereken yollardır. Yani standart olmayan kişiye özel reçetedir. Mutlu olabilmek için önce kendinizi tanımalı; hangi yönlerinize daha çok güvendiğinizi bilmeli; her şeyden önemlisi hatalarınızla kendinizi kabul edip çok ama çok sevmelisiniz.

Ruhunuzu besleyin, kalıplarınızı kırın ve sadece size öğretilenle yetinmeyin. Daha çok sorgulayın, araştırın ve üretin. Hadi bu yazıyı okuduktan sonra hangi yönünüzün sizi mutsuz yaptığını sorgulayın ve hemen harekete geçin. Çünkü daha önce hiç sahip olmadığınız bir şeye sahip olmak için daha önce hiç yapmadığınız bir şey yapmalısınız. 


Sevgilerimle,


Pınar

2 yorum:

  1. Güzel giriş. beğendim ve sizi de ik blog listeme ekledim. Başarılar dilerim.

    YanıtlaSil